Geçen şeker bayramı (2015 – evet) Erdek’ten İstanbul’a giderken gezme arkadaşlarımdan Seda ben Paris‘i özledim ama yetmez bir de yanına Bordeaux isterim dedi. Bu gezme için 2016 Kurban Bayramı pek ala diye ekledi – ikimiz de uzun soluklu plan yapmayı sevengillerden olabiliriz dememe gerek yok sanırım ☺️
Neyse takvimler 2016 başlasın buyurduğunda Paris gidiş Bordeaux dönüş uçak biletlerine bakmaya koyulduk da koyulmasına bize kesilecek fatura tutarı pek like edilesi gelmedi. Sonra açtık haritayı, baktık Bordeaux’ya yakın neresi var, uçak bileti ucuz mu? İşte kutumuzdan Toulouse böyle çıktı. Sonra etrafta gitmeye niyetli kim var bizden önce test edip onaylayacak, araştırdık gerekli icazet vizelerini de aldık 🙂
Bu tarihten sonra bu gezi ile ilgili kiminle konuşsam aaaa Tunus mu ben gittim güzel … aaa Tunus mu nasıl bir yer aldı başını gitti 🙂 O zaman başlasın Tunus değil Toulouse gezisi notları … 🙂 Tûlüs okurmuş Fransızlar da benim gönlüm o taraklarda dokumuyor 🙂
Toulouse Ulaşım
Toulouse – pembe şehir – la Ville Rose – Midi Pyrenees; mini ve maxi’de mi var?? Yine deli sorulara bağlayacağım 😛 Fransa’nın epey bir güneyinde, Thy direk uçuyor sağ olsun da biz Paris’ten geleceğimiz için önce tren baktık, 7 saate yakın süre veriyordu, bari uçakla şansımızı deneyelim dedik. Bu vesile ile ilk defa Easyjet ile uçtum. Evropa’nın Pegasusgiller low-cost (düşük ücretli) hava yollarından. Biletlere bu kadar çok şart – koşul koyup da sonra dalga geçer gibi easyjet demek de neyin kafasıdır … evrenin bilinmezleri. Neyse, şartlar şöyle; normal kabin bagajı ile seyahat edecekseniz easyjet boyutlara takık – boyut önemli gençler! – ama ağırlık; bir gram et bin ayıp örter kategorisinden – yani bakmıyorlar. Bir kutu var etrafta, biletle ilgili işlem yapan memur gözüne kestirdiğinin bavullarını sokturup çıkarttırıyor – sığıyorsa sorun yok – hazırlıklarınızı ona göre yapın. Biz normal boy valizle seyahat ettiğimiz için kasmayıp önden 20 kg valiz hakkı satın aldık, bu hakka 35 eur kadar değer biçildi. 50 eur kadar bilet, 5 eur da check in ücreti verdik, biz sağ onlar selamet rahatça vardık. Uçuş süresi 1 saat 20 dakika kadar. Check in yaptıktan sonra illa da basın diye ısrarcı easyjet, basmazsak orada da basılıyordur kanımca ama biz bu ısrara dayanamayıp bastık 🙂 basılmaması durumunda ne oluyor yani bilmiyorum.
Hava alanı – Şehir Merkezi Ulaşım
Hava limanı geniş, ferah hatta bir tasarım olayı hakim – Fransa’da olmazsa hatırım kalır o ayrı! Biz Toulouse’a varana kadar nasılsa çalışılmışı var rahatlığında hiç bir konu ile ilgilenmedik – hava alanından şehre nasıl ulaşılır da dahil olmak üzere 🙂 Aman canım evropa elbet vardır otobüs – tren ki var 🙂 hava limanının hemen dışında tramvay var. Biz aman merkez nerede, bizim otel neresine düşüyor filan bakınırken Fransız bir amca geldi gayet fransız fransız atlayın gençler buyurdu – son durağa gidin oradan araştırırsınız 🙂 diller farklı olsa da Akdeniz halkı her şekilde kendini ifade ediyor 🙂
Bilet tramvay durağındaki makineden alınıyor, yanınızda bozuk para olsun, kart geçmiyor, makina da bozmuyormuş – Fransa’da yeme-içme makinaları 2 eur 4×0,50 cent gibi para da bozuyor > tramvay biletine dönecek olursak 1,60 eur (2016) belli bir süre boyunca aktararak aynı biletle otobüs – tramvay – metro kullanabiliyoruz. Toulouse çok büyük bir yer değil toplamda 4 biletle 4 günü geçirdik.
Toulouse Konaklama
Son tramvay durağı Palais de Justice, orada metro var, bizim otel ibis Toulouse Gare Matabiau yürüyerek buraya 30 dk filan uzaklıkta idi de bavullarla biz metroyla aktarmayı tercih ettik.
2 metro hattı var; A ve B kırmızı / sarı hatlar (yey Griffindor 🙂 ) 3 durakla Jean Jueres (merkez – bağlantı) oradan tek durak Gare Matabiau- toplamda 5 dakika filan sürüyor.
Gare Matabiau ana gar ama şehir merkezi Jean Jueres’nin orası – yürüyerek 10 dakika filan sürüyor.
Otel gayet güzel, temiz, konforlu idi ama mahalle biraz değişik, yani rahatsız olmadık ama etrafta epey enteresan tipler vardı. Bu arada ibis aynak demekmiş, bald ibis de kelaynak tabi, nesli dünyada bir kaç yer hariç tükenmiş, pek sevimli pixar çizgi filmini hatırlayan 🙂 Telgraf tellerinde tombul güvercinler ve kelaynak 🙂 Birecik de yaşam alanlarından biri bu arada – neyse ibis’lerin genel bir tükenme tehlikesi yok, güzel, standart, ekonomik oteller – seviyoruz … yataklar gayet rahat wifi de sorunsuz hızlı > boş infoda aldım sazı elime ama yapmasam eksik kalırım 🙂
Toulouse’da insan profili genel olarak biraz alternatif, İspanya iç savaş zamanı sırasında ne kadar gereksiz gördüğü zümre varsa buraya postalamış – wikitravel – seyahat kaynağımız alenen böyle demiş! Yani bazı noktalarda biz de kitleyi enteresan bulduk. Etrafta bir grunge akımı da var epeyce – herhalde 90’lardaki the original grunge’lar ebebeyin olarak çocukları çekirdekten yetiştirdi 😳 Enteresan diye tanımladığımız kitleye girmiyor grunge’lar bu arada… daha merak eden açsın wikitravel’dan okusun – maşallah hiç lafını sakınmamış!!!
Demografiyi bir kenara bırakacak olursak şehir çok güzel, doğa filan ayrı güzel, bir de tüm şehri terra cotta tuğlalardan inşaa etmişler. Tuğlaların renginden dolayı la ville rose – pembe şehir olarak anılıyor.
Şehir merkezi çok büyük değil, yürüyerek bir tam günde yorulmadan keyifle gezilebilir. Capitole (belediye binası), Pont Neuf ve de bir sürü kilise gezilecek noktalar, ayrıca tabi ki bir şehir parkı var bol yeşilinden. Ayrıca Canal du midi de Unesco kültürel miraslardanmış – kanal işte … bazen bünye kültür konusunda error verebiliyor – aradığımız programlar yüklü değil sanırım.
Şehri gezdikten sonra atraksiyon için çevre ilçelerden buyuracağız. İlçe dediysem lafın gelişi elbet fransızlar kendince bir tanımlamaya girmiştir.
Toulouse airbus’un merkezi, bir müzesi var, rehber eşliğinde gezilebiliyor. Palais de Justice’de T2 tramvay ile Arrienne’a gidiyorsunuz. Orada kime sorsanız gösteriyormuş – biz gitmedik – neden? Az sonra!! İngilizce turlar varmış ama saatleri seyrekmiş önden ayırtıp gidin diyorlar.
Bizim gözümüz daha yükseklerde olduğu için biz uçma hakkımızı cite de l’espace’dan yana kullandık – uzay üssü müzesi 🙂 Toulouse aynı zamanda uzay üssü imiş de çoluk çocuk yaşlı genç nasiplensin turizm de eksik kalmasın diye interaktif müze yapmışlar. Kırmızı metro hattındaki Jolimont durağına gidiyoruz oradan da 37 nümerolu otobüsle 15-20 dakikada müzeye ulaşıyoruz. Durağın adı da pek yaratıcı olarak cite de l’espace. 4-14 yaş kitlesi için daha eğlenceli olarak buyurulmuş – walla biz de eğlendik. Giriş büyük 21 eur, öğrenci 18,5 eur çocuk galiba 15 eur civarı idi.
İkinci bir atraksiyon noktası da Carcassonne. Orta çağ kale şehri – yine Unesco kültürel mirası – bu sefer biz de mutabıkız 😄 – Walt Disney’in uyuyan güzelinin şatosu buradan esinlenilmiş, yine bu sene ki temama uygun bir şövalye şehri 😀
Gare de Matabiau’dan trenle ulaşılıyor. Yavaş tren 1 saat 20 dakika hızlı tren 45 dakikada gidiyor. Çeşitli saat ve fiyatlarda opsiyonlar var. Biz yavaş trenle kişi başı 33 eur’ya gittik geldik. Bu arada Carcassonne’a giden trenin son durağı Narbonne, gardaki tablolarda Narbonne treni olarak gösteriliyor bir de bilette yazan tren kodunun başına ekstra 8 eklemişler – sizin payınıza da bu rakam mı düşer bilemem de bir ekstra söz konusu siz dikkatli bakın anacım.
Trenden indikten sonra yürüyerek yaklaşık 20 dakikada şatonun olduğu cite’ye ulaşıyoruz. Şehre giriş ücretsiz, içindeki şatoya giriş kişi başı 8,5 eur. Oraya kadar gelmişseniz bence girin gayet güzel. Bir kere girdiniz hemen bileti atmayın çünkü aynı gün içinde istediğiniz kadar girebiliyorsunuz, içeride tuvaletler temiz, tüm gün kullanmak için güzel bir opsiyon 🙂
Etrafta bol yeme – içme – hediyelik opsiyonu mevcut kilise – sokaklar filan tam gün aktivite olarak düşünülebilir.
Bunun haricinde Toulouse’da bağ bozumu mevsimi, şaraplarımız da Bordeaux kadar olmasa da ünlü, yani tadım turları da yapabilirsiniz.
Popüler – Kalabalık noktalardan uzaklaşmak için güzel bir opsiyon – ben küçük şehir seviyorum
Dönüşte direk İstanbul uçağı ile geldik. Biz İstanbul’dan antremanlı hava alanına gayet erken vardık, ama iyi ki öyle yapmışız; valiz teslim etmek bir ömür sürüyor – seyahat planlamanızı ona göre yapın. Ben kabin bagajı ile seyahat ediyorum derseniz de online check in var ama boarding yok – yani o sıraya girilecek!!
Son zamanlarda ani bir noktalama huyum var. Kanımca bir süre böyle ☺️
P.S. 1 Capitole içinde sanat galerisi gibi bir şey varmış, gayet gezilebilir bir belediye binası ama bizim gittiğimiz gün ziyaretçi kabul etmiyorlardı. Meraklılar önden günleri araştırsın
P.S. 2 Pont Neuf ismi Paris’teki gibi yeni köprü anlamında ama öncekilerden eser yok şimdi olduğu için en eski kalıvermiş. Bu da başlar göğe ersin ps’siydi 😁